9 Ocak 2018 Salı

Peki Öyle Olsun

Öyle bir vakit gelir ki; akşam uzaklaşmış gündüz kayıptır. 
Gece kulağıma senden bahsetmeye başlar. 
Zaman geçmiş, zaman gelmiş ve sayısı kendini kaybetmiştir günlerin, ayların hatta yılların. 
Hatıralar birbiriyle sarmaş dolaş, isimlerin heceleri muallak, yüzler bulanık. 
Güzeller seni ağır ağır loş odada ince ince çalan keman sesi. 
Bahar gelecekmiş gibi hissettirir bir an dalınca gözlerim boşluğa. 
Bir tebessüm belirecek gibi olur yüzümde, ama olmaz. 
En uzak hayallerimde yaşamaya devam edeceksin kısacık ömrümde. 
Senin yerine yalnızlığa sarılıp uyumak alışkanlık haline geldiğinde kabullenmek zorunda kalırım: Hayat bu.

Her şey güzel olur demeye cesaret edemem sen yoksan içinde kurduğum düşlerin. 
Bir cümlede geçmesen de en azından bir hecede geçsen keşke. 
Yazılacak yazımda olmalıydın diye düşünürüm soğuk kışlarımda. 
Bir şiire ismini vermeliydin ya da sevmeliydin hiç değilse. 
Sana kızabilmem gerekirdi soldururken kelimelerin renklerini. 
Siyah beyaz değildi halbuki dönerken dünya o zamanlarda, bulamasam da gözlerini hiç bir tonda.

“Peki öyle olsun” demeyi sabaha ertelerim her gece, vakit geldiğinde. 
Bir başka şehirde, bir başka hayat yaşanacak bu gece. 
Bensiz bir rüzgar camını okşayacak, ne anlatacak sana bilemem. 
Bir derin nefes çekerim karanlıkta. 
İçinde senden bir parça olur belki diye. 
Cılız bir kokuda seni ararım, umudumun son demlerinde. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder